Beyin ve sinir cerrahisi, tıbbi müdahale gerektiren beyin ve omurilik bölgesindeki damar tıkanıklıkları, yaralanmalar ve bel ile boyun fıtığı gibi sorunlara odaklanan bir tıbbi birimdir. Beyin ve sinir cerrahisi, aynı zamanda nöroşirürji olarak da bilinir ve çocukluk döneminden yetişkinliğe kadar olan yaş gruplarındaki sinir sistemi hastalıklarıyla uğraşmaktadır.

Beyin ve sinir cerrahisi, insan vücudunun en karmaşık ve hassas organları olan beyin ve omurilik sistemini inceleyen bir disiplindir. Beyin ve sinir sistemi, sinir hücreleri veya nöronlar aracılığıyla iletişim kurar ve vücudun diğer bölgeleriyle etkileşimde bulunur. Bu sistemde meydana gelen bir sorun, yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir ve hatta tehlikeli olabilir. Beyin ve sinir cerrahisi, bu tür sorunları teşhis etmek, tedavi etmek ve yönetmek için bir dizi teknik ve prosedürü kullanır.

Beyin ve sinir cerrahisi birimi, beyin ve sinir sisteminin anatomisini, fizyolojisini ve patolojisini anlamak için uzman hekimlerden oluşur. Bu uzmanlar, diğer tıp disiplinleriyle de yakın bir şekilde çalışarak hastaya bütüncül bir yaklaşım sağlarlar. Beyin ve sinir cerrahisi, diğer sağlık kuruluşlarıyla da işbirliği yaparak, hastaya en etkili tedaviyi sunmayı hedefler.

Beyin Kanamaları

Beyin Kanaması: Acil Müdahale Gerektiren Bir Hastalık Beyin kanaması, beyindeki atardamar duvarının yırtılması ve beyin dokusuna doğru sızan kanın bu bölgede doku hasarına yol açması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu durum genellikle herhangi bir kaza, darbe, yaralanma vb. durumlarla ilişkilendirilse de kendiliğinden de ortaya çıkabilir. Beyin kanamaları, acil müdahale gerektiren ciddi bir hastalıktır ve hızlı bir şekilde tedavi edilmelidir. Ameliyat gerektiren vakalarda ise genellikle beyin ve sinir cerrahisi birimleri devreye girmektedir. Beyin kanaması, beyin dokusunda ciddi hasarlara neden olabilir ve uzun vadeli etkileri olabilir. Bu nedenle, erken teşhis ve uygun tedavi, beyin kanamalarının sonuçlarını hafifletebilir ve olumsuz etkileri en aza indirebilir. Beyin kanaması belirtileri arasında ani baş ağrısı, bulantı, kusma, konuşma bozuklukları, kas güçsüzlüğü veya felç, denge kaybı, bilinç kaybı gibi semptomlar yer alabilir. Herhangi bir bu tür semptom yaşandığında, hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmak önemlidir.
Beyin ve omurilik tümörleri, tıbbi dünyada ciddi bir sorun olarak kabul edilmektedir. Bu tür tümörler, hem erişkinlerde hem de çocukluk çağında görülebilir ve hayati öneme sahip olan merkezi sinir sistemi üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir. Fakat şans eseri, günümüzde bu tür tümörlerin tedavisi için kullanılan mikrocerrahi ve endoskopik tekniklerle cerrahi girişimler gerçekleştirilebilmektedir. Beyin ve omurilik tümörlerinde tedavi süreci, multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Hastalar, beyin ve sinir cerrahı, radyasyon onkoloğu, tıbbi onkolog ve nöroradyolog gibi uzmanlardan oluşan bir konsey tarafından değerlendirilir. Bu uzmanlar, hastanın durumunu değerlendirmek ve en uygun tedavi yöntemi belirlemek için bir araya gelir. Cerrahi girişimler, beyin ve omurilik tümörlerinin tedavisinde en önemli adımlardan biridir. Mikrocerrahi, mikroskop yardımıyla gerçekleştirilen bir cerrahi yöntemdir ve tümörün hassas bir şekilde çıkarılmasını sağlar. Endoskopik teknikler ise, bir endoskop kullanılarak yapılan cerrahi girişimlerdir ve daha az invaziv bir yaklaşım sunar.
İnme, beyne giden kan akışının durması sonucu vücutta “kol ve bacakta güçsüzlük, şiddetli ve ani baş ağrısı, denge kaybı, konuşma ve anlama güçlüğü” gibi belirtiler görülmesi durumudur. Sonu ölüme kadar varabilecek derecede ciddi bir hastalık olan inme, tedavisi ertelenmemesi gereken bir hastalıktır.
Düşme, yaralanma, kaza, silahlı yaralanma, spor faaliyetleri gibi etkenlerin yol açtığı hasarlar travma olarak adlandırılmaktadır. Vücudun omurga ve kafa bölgesinde ortaya çıkan travmalara acil müdahale gerekmektedir. Bu durumların tedavisinde beyin ve sinir cerrahisi birimi önemli rol oynamaktadır.
Beyin ve sinir cerrahisi birimi çocukluk döneminde ortaya çıkan beyin ve sinir hastalıklarıyla da ilgilenmektedir. Anne karnından 18 yaşa kadar görülen beyin ve sinir hastalıklarını kapsayan bu vakalar ise şöyle sıralanmaktadır: • Kafatası şeklinde görülen bozukluklar, • Beyinde su toplanması, • Beyin omurilik sıvısı artışı, • Doğumdan gelen sinir sistemi bozuklukları, • Doğumdan gelen beyin kanamaları, • Epilepsi ve hareket bozuklukları, • Omurilik tümörü, • Beyin tümörü, • Omurilik ve damarsal hastalıklar, • Omurilik kapanma kusurları
Hemen Ara WhatsApp